LULE DHROMİ (SHAMETİ) HAYATI
Arnavut yazar, eğitimci, yayımcı, araştırmacı ve şair Lule Dhromi (Shameti), birkaç ciltlik en yeni şiir kitabı olan “Bu ilahi ışık, seni kurtuluşa çağırıyor!” adlı eserini okurlarla buluşturuyor. Şair, üniversite eğitimini 1990 yılında Tiran'da Tarih-Filoloji Fakültesi Arnavut Dili-Edebiyatı alanında tamamladı. 90'lı yılların başında şiir dizileriyle yayın hayatına başlayan ve aynı zamanda merkezi ve yerel basında çeşitli gazetelerde muhabirlik yapan Arnavut edebiyatının önemli ve yetenekli şahsiyetlerinden biridir. Şiir, edebiyat eleştirisi, deneme, kısa öykü ve roman türleri üzerinde çalışmıştır ve çalışmalarına da devam etmektedir. Ağırlıklı olarak şiir türünde, okuyucu, medya ve Ismail Kadare, Dritëro Agolli, Xhevahir Spahiu, ünlü Sibiryalı yazar Nina Goncharova, vb. gibi önde gelen edebiyat yazarları tarafından beğenilen ve değerlendirilen sanatsal kitaplar yayınlamıştır ve yayınlamaya devam etmektedir. Arnavutluk ve dünya edebiyatı yazarları üzerine şiirsel döngüler, öyküler, denemeler, edebiyat eleştirileri ve incelemeleri kapsayan başarılı bir romanın 2006 senesinde yedi şiirsel ciltte yayımladı. Bu yayımlanan eserleri Priştine’deki, İsviçre’deki, Arnavutluk’tan ve dünyanın dört bir yanından yazarların yer aldığı çeşitli şiir antolojilerinde, bölge ansiklopedisinde, üniversite kitaplarında, ulusal ve uluslararası kitap fuarlarında, “Dünyanın 100 bin şairi…” etkinliğinde vb. gibi alanlarda coşkuyla karşılanmıştır. Yazarın artık İslam temalı şiirleri de İngilizce ve Türkçe’ ye çevrilmiş, yayımlanmış ve dünyanın farklı yerlerinde okuyucular tarafından ilgiyle karşılanmıştır. 90'lı yılların başında, Arnavutluk'ta din edebiyatı ciddi anlamda rol oynamaya başlamıştır. Bir eğitimci olarak görevini yerine getirirken yazar sadece mesleki alanda değil, aynı zamanda din ve özveri alanında da kitaplar okumaya ve incelemeye devam etti. Bu kitaplardan ilham alan yazar “Söz Saati” gazetesinde Dante Alighier’in “İlahi Komedya”sı hakkında karşılaştırmalı bir yazı, kutsal kitaplar İncil ve Kur’an-ı Kerim hakkında yazılar ve seçkin yazar Aliya İzzetbegoviç’in İslam hakkında yazdığı “Doğu ile Batı Arasında İslam” adlı kitabı hakkında yazılar yazdı. 2010’lu yılların sonlarına doğru kutsal ve yüce Kuran’la tanışması ve onu tanıması yazarın geleceğinde, yaratıcılığında ve hayatında köklü bir değişiklik getirdi. Allah’ın tüm verdiklerinin yanına ek olarak hayatına en büyük ve en güzel zenginlik olan tek bir Allah’a inanma ve ona iman etme armağanı da eklendi. Bu durum yazarın İslam’ı kabul etmesine ve günlük hayatında İslam’a göre yaşamasına, ayrıca şiirini ve yaratıcılığını yeni bir tema ile zenginleştirmesine yardımcı oldu. Yaşadığı bu olgular ve Kur’an gerçeği, yazarın Türkiye gibi İslam ülkelerini, Suudi Arabistan’daki kutsal iki camii Mekke ve Medine’yi ziyaret etmesi ve birçok farklı nesildeki Müslüman’ın kendileri için kutsal ve mübarek Kur’an’da söylenen gerçekleri buldukları gibi gerçeği bulması için ilham oldu. Şanlı İslam tarihine sahip bu yerleri ziyaretinden edindiği izlenimler, eserlerinde bazen kısa nesir bazen de manzum anlatımla ortaya konulmuştur. Yüce ve kudretli yaratıcının hürmetine ibadet için kurulan camilerin sayıca çok olması, İslam’ı benimsemiş Müslüman çoğunluğunun olması, Kuran ve Peygamberin sünnetlerinin öğrenilmesi için geniş akademik alanların yer alması, bu toplumun (Türk) dini ve aile yönelimi, artık Müslüman bir mümin olan (güzel ve büyük İslam dininin uygulayıcısı) yazarın, Müslüman çoğunluğun yaşadığı, İslam dininin kalbi olan Türkiye’de yaşamasına yardımcı oldu.
Yaklaşık 11 yıl boyunca, İslam dünyasının tanınmış âlimlerinin literatürü aracılığıyla kutsal kitap Kuran'ı ve peygamberlik sünnetini referans alarak kendi kendine ve elektronik bir şekilde teolojik edebiyat okudu ve teoloji alanındaki bilgilerini ve çalışmalarını adım adım derinleştirdi. Türk metropolünde Kur’an-ı Kerim’in akademik eğitim merkezlerinde görev almak, Yüce Allah’a ibadet ederek ve Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in bu nurlu ilahi yolunda yürümek güzel bir adımdır. Belki de en güzel ve en parlak gerçeğin, ilahi olanın, geçmiş, şimdi ve gelecek (sonsuzluk) arasında bir köprü olarak şairin hayatına gelişinin bir parantezi gibi ünlü yazar Skënder Hasko’nun önsözünü yazdığı, 2011 yılında “Yeni bir neşe çağı doğuyor” adlı şiir kitabını hazırladı. Bu başta İslam dünyası olmak üzere ülkedeki ve özellikle dünyadaki sosyal ve kültürel hayattan farklı konulara odaklanan iki haber portalının kurucu ortağı olması ve aynı zamanda İslam, edebiyat, dil ve hayatın diğer yönleri üzerine yaklaşık 20 derginin ve “Bu ilahi ışık, seni kurtuluşa çağırıyor!” adlı en yeni şiir kitabı (yaklaşık yedi sene üzerinde çalışması gereken birkaç ciltlik bir eser) yayıncısı olma konusunda ona ilham veren bir gerçeklikti. Bu Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla Kur'an-ı Kerim'in ayetlerinden kaynaklanan çağrı, her bireye ve tüm topluma, tüm insanlığa karanlıktan aydınlığa çıkması, ilmin nuruyla iman etmesi için bir çağrıdır. Kur'an-ı Kerim'de Yunus Suresi'nin 57. ve 58. ayetlerini referans olarak almıştır: Yunus Suresi 57. ayet “Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa, inananlara bir rehber ve rahmet gelmiştir.” Yunus Suresi 58. ayet “Söyle onlara, Allah’ın lütfu ve rahmetiyle, evet bununla sevinsinler; çünkü bu, onların toplayıp biriktirdiklerinden daha değerlidir.” İlhamını ilahi hakikatten, meşhur ve mübarek Kuran'ın yüksek ve güzel ahlakından ve peygamber Muhammed aleyhisselâm'dan alarak, bu mukaddes kitabın getirdiği huzur, şefkat ve istikrardan esinlenerek, yukardaki ayetler gibi okuyucuyu da bu ilginç gerçeği, ilahi gerçeği, mutluluk ve kurtuluş olan bu ışık akışını keşfetmeye davet ediyor.
Bir beyit niteliğindeki şu dizelerle okuyucuya sesleniyor:
“Bu ilahi ışıl, seni kurtuluşa çağırıyor,
Sadece seni değil tüm insanlığı!”
Arnavut yazar, eğitimci, yayımcı, araştırmacı ve şair Lule Dhromi (Shameti), birkaç ciltlik en yeni şiir kitabı olan “Bu ilahi ışık, seni kurtuluşa çağırıyor!” adlı eserini okurlarla buluşturuyor. Şair, üniversite eğitimini 1990 yılında Tiran'da Tarih-Filoloji Fakültesi Arnavut Dili-Edebiyatı alanında tamamladı. 90'lı yılların başında şiir dizileriyle yayın hayatına başlayan ve aynı zamanda merkezi ve yerel basında çeşitli gazetelerde muhabirlik yapan Arnavut edebiyatının önemli ve yetenekli şahsiyetlerinden biridir. Şiir, edebiyat eleştirisi, deneme, kısa öykü ve roman türleri üzerinde çalışmıştır ve çalışmalarına da devam etmektedir. Ağırlıklı olarak şiir türünde, okuyucu, medya ve Ismail Kadare, Dritëro Agolli, Xhevahir Spahiu, ünlü Sibiryalı yazar Nina Goncharova, vb. gibi önde gelen edebiyat yazarları tarafından beğenilen ve değerlendirilen sanatsal kitaplar yayınlamıştır ve yayınlamaya devam etmektedir. Arnavutluk ve dünya edebiyatı yazarları üzerine şiirsel döngüler, öyküler, denemeler, edebiyat eleştirileri ve incelemeleri kapsayan başarılı bir romanın 2006 senesinde yedi şiirsel ciltte yayımladı. Bu yayımlanan eserleri Priştine’deki, İsviçre’deki, Arnavutluk’tan ve dünyanın dört bir yanından yazarların yer aldığı çeşitli şiir antolojilerinde, bölge ansiklopedisinde, üniversite kitaplarında, ulusal ve uluslararası kitap fuarlarında, “Dünyanın 100 bin şairi…” etkinliğinde vb. gibi alanlarda coşkuyla karşılanmıştır. Yazarın artık İslam temalı şiirleri de İngilizce ve Türkçe’ ye çevrilmiş, yayımlanmış ve dünyanın farklı yerlerinde okuyucular tarafından ilgiyle karşılanmıştır. 90'lı yılların başında, Arnavutluk'ta din edebiyatı ciddi anlamda rol oynamaya başlamıştır. Bir eğitimci olarak görevini yerine getirirken yazar sadece mesleki alanda değil, aynı zamanda din ve özveri alanında da kitaplar okumaya ve incelemeye devam etti. Bu kitaplardan ilham alan yazar “Söz Saati” gazetesinde Dante Alighier’in “İlahi Komedya”sı hakkında karşılaştırmalı bir yazı, kutsal kitaplar İncil ve Kur’an-ı Kerim hakkında yazılar ve seçkin yazar Aliya İzzetbegoviç’in İslam hakkında yazdığı “Doğu ile Batı Arasında İslam” adlı kitabı hakkında yazılar yazdı. 2010’lu yılların sonlarına doğru kutsal ve yüce Kuran’la tanışması ve onu tanıması yazarın geleceğinde, yaratıcılığında ve hayatında köklü bir değişiklik getirdi. Allah’ın tüm verdiklerinin yanına ek olarak hayatına en büyük ve en güzel zenginlik olan tek bir Allah’a inanma ve ona iman etme armağanı da eklendi. Bu durum yazarın İslam’ı kabul etmesine ve günlük hayatında İslam’a göre yaşamasına, ayrıca şiirini ve yaratıcılığını yeni bir tema ile zenginleştirmesine yardımcı oldu. Yaşadığı bu olgular ve Kur’an gerçeği, yazarın Türkiye gibi İslam ülkelerini, Suudi Arabistan’daki kutsal iki camii Mekke ve Medine’yi ziyaret etmesi ve birçok farklı nesildeki Müslüman’ın kendileri için kutsal ve mübarek Kur’an’da söylenen gerçekleri buldukları gibi gerçeği bulması için ilham oldu. Şanlı İslam tarihine sahip bu yerleri ziyaretinden edindiği izlenimler, eserlerinde bazen kısa nesir bazen de manzum anlatımla ortaya konulmuştur. Yüce ve kudretli yaratıcının hürmetine ibadet için kurulan camilerin sayıca çok olması, İslam’ı benimsemiş Müslüman çoğunluğunun olması, Kuran ve Peygamberin sünnetlerinin öğrenilmesi için geniş akademik alanların yer alması, bu toplumun (Türk) dini ve aile yönelimi, artık Müslüman bir mümin olan (güzel ve büyük İslam dininin uygulayıcısı) yazarın, Müslüman çoğunluğun yaşadığı, İslam dininin kalbi olan Türkiye’de yaşamasına yardımcı oldu.
Yaklaşık 11 yıl boyunca, İslam dünyasının tanınmış âlimlerinin literatürü aracılığıyla kutsal kitap Kuran'ı ve peygamberlik sünnetini referans alarak kendi kendine ve elektronik bir şekilde teolojik edebiyat okudu ve teoloji alanındaki bilgilerini ve çalışmalarını adım adım derinleştirdi. Türk metropolünde Kur’an-ı Kerim’in akademik eğitim merkezlerinde görev almak, Yüce Allah’a ibadet ederek ve Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in bu nurlu ilahi yolunda yürümek güzel bir adımdır. Belki de en güzel ve en parlak gerçeğin, ilahi olanın, geçmiş, şimdi ve gelecek (sonsuzluk) arasında bir köprü olarak şairin hayatına gelişinin bir parantezi gibi ünlü yazar Skënder Hasko’nun önsözünü yazdığı, 2011 yılında “Yeni bir neşe çağı doğuyor” adlı şiir kitabını hazırladı. Bu başta İslam dünyası olmak üzere ülkedeki ve özellikle dünyadaki sosyal ve kültürel hayattan farklı konulara odaklanan iki haber portalının kurucu ortağı olması ve aynı zamanda İslam, edebiyat, dil ve hayatın diğer yönleri üzerine yaklaşık 20 derginin ve “Bu ilahi ışık, seni kurtuluşa çağırıyor!” adlı en yeni şiir kitabı (yaklaşık yedi sene üzerinde çalışması gereken birkaç ciltlik bir eser) yayıncısı olma konusunda ona ilham veren bir gerçeklikti. Bu Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla Kur'an-ı Kerim'in ayetlerinden kaynaklanan çağrı, her bireye ve tüm topluma, tüm insanlığa karanlıktan aydınlığa çıkması, ilmin nuruyla iman etmesi için bir çağrıdır. Kur'an-ı Kerim'de Yunus Suresi'nin 57. ve 58. ayetlerini referans olarak almıştır: Yunus Suresi 57. ayet “Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa, inananlara bir rehber ve rahmet gelmiştir.” Yunus Suresi 58. ayet “Söyle onlara, Allah’ın lütfu ve rahmetiyle, evet bununla sevinsinler; çünkü bu, onların toplayıp biriktirdiklerinden daha değerlidir.” İlhamını ilahi hakikatten, meşhur ve mübarek Kuran'ın yüksek ve güzel ahlakından ve peygamber Muhammed aleyhisselâm'dan alarak, bu mukaddes kitabın getirdiği huzur, şefkat ve istikrardan esinlenerek, yukardaki ayetler gibi okuyucuyu da bu ilginç gerçeği, ilahi gerçeği, mutluluk ve kurtuluş olan bu ışık akışını keşfetmeye davet ediyor.
Bir beyit niteliğindeki şu dizelerle okuyucuya sesleniyor:
“Bu ilahi ışıl, seni kurtuluşa çağırıyor,
Sadece seni değil tüm insanlığı!”
.................
Ece D./ Üniversitesi profesörü Tercüme etti./Turkeyi